5 Nisan 2021 Pazartesi

COVİD_19 ve iki çocuklu hayat..




2021' in Nisan ayında yine yeni ve yeniden yazmak için geldim :)

Son 1 yılımızı daha önce hiç adını duyup yaşamadığımız bir salgınla geçirdik, geçiriyoruz ; "COVİD-19" geçen sene başlayan pandemi günlerinin bu kadar uzun ve yorucu olacağını eminim ki hiç kimse tahmin etmiyordu. Ama iyi kötü herkes COVİD-19' la yaşamayı öğrendi. Şimdiler de hayatımızın ilk üç kelimesi "maske, mesafe, temizlik" 

Pandemi zaten zor bir süreçken, çocukla hatta iki çocukla pandemi oldukça zor.

Değişen eğitim öğretim hayatı, iş hayatlarının akışı, sosyal hayatın kısıtlanması hatta bazen tamamen durması  çocukları, anne babaları ve tüm insanları hiç alışık olmadığımız bu sürece istesek de istemesek de  alıştırıyor..

Emir ana sınıfının bahar dönemine geçtiğinde okullar kapatılmıştı. Ve bu yıl 2020-2021 Güz döneminde 1. sınıfa başladı. Okulun ilk günü heyecanı, merakı, dezenfektanı ve maskesi ile okulun kapısına bıraktığımı hiç bir zaman unutmayacağım. Sonrasında yine okullar kapatıldı ve 1. sınıf çocukları dahil tüm öğrenciler için "uzaktan eğitim" başlatıldı. Ben kendimi 1. sınıf' ın "çok zor" denilen kısmına alıştırmıştım aslında ama pandemi hiç hesapta yoktu..

Ve ikinci dönem de  hafta da 2 gün okul, 1 gün online ders, 2 gün boş ..

Çocuk için de, anne baba için de nasıl bir süreç olduğunu ifade etmek zor. Çocuk evden derse girmeye adapte olmak üzereyken, okullar açıldı yarı zamanlı, şimdi okula adapte olma süreci .. Geriye kalan 2 boş günde ödev, okuma, tekrar yapma saatleri falan bir şekilde geçiyor evet ama aslında geçen zamana baktığımızda bu yıl için çöp diyebilirim.

Ve ben bir anne olarak çocuğum için sürekli gelecek kaygısı yaşarken bunlara her gün yenisi ekleniyor. "Ne yapalım herkes bu şartlarda" deniliyor,  evet herkes bu şartlarda ve bence herkes bu endişeyi zaman zaman yaşıyordur diye düşünüyorum.

Pandeminin ilk zamanları artıları da olmadı değildi, ailecek hepimize iyi gelmişti de diyebilirim. Herkes evdeydi, çocuklar bol bol oyun oynuyor, anne-babayla etkinlikler yapıyordu, kış' tı, evde olmak keyifliydi. Tabi hiç birimiz bu kadar uzun süreceğini bilemiyorduk.

Şimdiler de iş, okul, kreş ve hafta sonu evde vakit geçirmece dışında hayatımız da hiç bir şey yok :)

İki çocukla birlikte evde yapabileceğimiz bir çok şey var ve zaten hiç bir şey olmasa bile basit bir oyun kurup çocuklara eşlik etmek onları gayet mutlu ediyor.

Ama :)

Tam zamanlı çalışan bir annenin taktir edersiniz ki sürekli oyun oynaması da hiç mümkün değil. Bu nedenle zaman zaman etkinlikler yapıyoruz, oyun oynuyoruz, iki kardeşin oyun kurmalarını sağlayabiliyorum, neyse ki sokak oyunları da her hafta sonu biz de mevcut. Ama gelin görün ki çocuklar her şey den çok çabuk sıkılıyor :) ya da bir süre sonra kardeş kavgası başlıyor :) Yaşadığımız süreç çocukların ekrana bakma sürelerini ne yazık ki arttırdı. Bir çok anne gibi benim de hiç memnun olduğum bir konu değil ama "benim çocuklarım hiç ekrana bakamaz" da diyemem, demem.

Ekrana baktıkları süre uzadığında ilgilerini başka yöne çekmeye çalışıyorum ve inanın işe yarıyor :) Çocukları mutlu etmek o kadar kolay ki. Bir market turu bile mutlu olmalarına yetiyor. Ya da mutfakta birlikte zaman geçirmek, onlara küçük sorumluluklar verdiğimde çok hoşlarına gidiyor. Sofra kurmaya yardım etmeleri, bulaşık makinasını boşaltmak ya da birlikte kek yapmak hepsi işe yarıyor.


Tüm bunlar olup biterken kendinize bir kahve yapıp küçük molaları da ihmal etmeyin :) "Anneyiz" evet ama anneler de bir birey ve anneler ne kadar iyiyse çocuklar o kadar mutlu, bunu biliyorum.


sevgiler,                                                                                                                                                                Tanem 




Pancake halleri ..

  Merhabalar, Günümüz hayat şartları ile bloğuma uğrayıp, yazma sürelerim gittikçe uzuyor..  Günümüz hayat şartları ne demek? Yani; Bitmeyen...